Güney Amerikalı büyük yazar Marquez'in romanı Kırmızı Pazartesi hakkında yazılan orjinal tanıtım yazısı
Dünya edebiyatının tanınan en önemli yazarlarından birisi Marquez. Kırmızı Pazartesi de yazarın ismini sıkça duyduğumuz romanlarından. 

Kitap, 1981'de Marquez'in iyi tanındığı İspanya, Meksika, Kolombiya ve Arjantin'de aynı günlerde yayımlandı. 

Yayınevleri ile ilgili bir hususu kitaba başlamadan önce dile getireyim. Birçok yayınevi, İletişim imkanlarının akıl almaz boyutlara ulaşmasından olsa gerek yazarlarla ilgili kitaplara pek bilgi koymuyorlar. Okuyucuların istedikleri zaman yazarla ilgili birçok hususu internetten rahatça bulabileceklerini düşünüyor olmalarına bağlı bu mesele. Belki sayfa sayısı, belki doyurucu bilginin okuyucuyu cezbetmemesi. Bilemiyorum. 

Roman bir cinayeti anlatıyor baştan sona. Bu cinayetten başka bir konu yok. Santiago Nasar'ın öldürülmesi... Tabii buradan kitabı hafif hafife aldığım asla anlaşılmasın. Değerli olduğunu düşünmesem buraya almazdım. 

Yapı olarak Kırmızı Pazartesi oldukça farklı bir roman.  Edebiyat da bu değil midir zaten. Ne anlattığımızla değil nasıl anlattığımızla ilgilenir edebiyat.  

Ilk cümlede kitabın sonunu anlıyorsunuz. Normalde kitabın içeriğine dair pek bilgi vermem. Ancak yazar ilk cümlede kitabın sonunu söylediği için bunu da söylemekte sanırım bir beis yok. Tabii kitabın sonunu öğrenince kitap boyu bir sürpriz bekliyorsunuz. Onu da söylemeyeyim artık.

Güney Amerikalı büyük yazar Marquez'in romanı Kırmızı Pazartesi hakkında yazılan orjinal tanıtım yazısı
Gabriel Garcia Marquez

Yazar, Santiago Nasar cinayetini duyan gören kasaba halkı ile tek tek konuşuyor. Adeta bir röportaj gibi. Bu olayın gerçek bir cinayetten alındığını kitabın başındaki bir alıntıdan öğreniyoruz.Marquez,  Kırmızı Pazartesi için "En iyi romanım." diyor. Yüzyıllık Yalnızlık gibi 20. asrın en iyi romanlarından sayılan bir kitabını bile Kırmızı Pazartesi'nin gerisine koyuyor. 

"Kader gelince göz kör olurmuş." der atalar.  Bu kitap atasözünün bir sağlaması adeta. Kitabın kahramanı Santiago göz göre göre ölümüne gidiyor. Bunu da bütün kasaba halkı bildiği halde hiç kimse olayı engellemek için bir şeyler yap(a)mıyor. Garip ama gerçek! 

120 sayfalık ince bir roman Kırmızı Pazartesi. Az önce söylediğim gibi nasıl anlattığı üzerine okumalı bu kitabı. Sonuç odaklı değil de süreç odaklı bir kitap diyeyim romanımıza. Bundan hoşlanıyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun derim size. Orijinal adıyla Cronica de Una Muerte Anuncia'yı.

1982 Nobel Edebiyat ödülünü alan büyülü Gerçekçilik akımının önemli ismi Marquez'in kendi eseri hakkında söylediklerini dinleyerek bu önemli kitabı takipçileri bence kaçırmamalı.