Selçuk Altun'u Cumhuriyet Kitap Eki'ndeki "Kitap İçin" yazılarıyla tanıdım. Zevkle okuduğum bu yazılar yine aynı adla kitaplaştı. Hatta Selçuk Altun en son ne yazmış diye bakınırken Kitapİçin serisinin beşincisinin de çıktığını gördüm.

Selçuk Altun uzun yıllar bankacılık sektöründe yöneticilik yapmış, elli yaşından sonra roman yazmaya başlamış bir isim. Bibliyofil olarak tanınıyor ve hatırı sayılır bir kütüphanenin sahibi.
Romanın konusuna gelirsek Ziya Adlan Avrupa'da okumuş ve uzun yıllarını orada geçirmiş bir profesör. Varlıklı bir aileye mensup. (Selçuk Altun için burjuva romancısı dendiğini de anımsıyorum ama nereden?..) Yaşlılığında Türkiye'ye dönüp romana adını veren Ayrılık Çeşmesi Sokağı'nda eski bir konağa yerleşiyor. Romanın diğer kahramanı Artvin, Ziya Adlan'a bakıcı olarak bu konakta işe giriyor. Tam bakıcı demek yanlış aslında. Yoldaş da diyebiliriz. Ziya Adlan, Artvin'le epey çok vakit geçiriyor. Farklı konularda sohbetler ediyorlar. Sonra olaylar, olaylar...

Bu sohbetler vasıtasıyla birçok bilgiyi de okurla paylaşıyor Selçuk Altun. Samuel Beckett ile ilgili bölümleri ayrıca ilgimi çekti. Sonradan Selçuk Altun'un Beckett'le ilgili hatırı sayılır bir buluşa imza attığını da söyleyeyim. (Merak eden araştırabilir.)

Kolay bir dili var kitabın. Kısa, rahat okunan cümleler...

Harika bir hikayesi var, diyemeyeceğim Ayrılık Çeşmesi Sokağı için. Tahmin edilebilir bir kurgusu var. Ama yaşayan iyi bir Türk yazarı okumak isteyenler için güzel bir roman.